Önümüzdeki aylarda, işletmeler dijital stratejilerine her zamankinden daha fazla bağımlı olacaklar. Malum Korona Virüsü vakaları her geçen gün artarken canlı etkinlikler, konferanslar, yüz yüze ticaret imkansız hale geldi. Bu da iş yaşamını oldukça olumsuz etkiliyor. Bundan en az zararla kurtulmak ve firmaların bu sürece dayanabilmesi için de dijital pazarlama her zamankinden daha fazla önem kazanıyor.

B2B şirketleri özellikle ağ oluşturmak ve müşteri ilişkileri kurmak için yıllık fuar ve sergilere güveniyorlar. Özellikle dijital olmayan endüstrilerde ve küçük işletmelerde bu durum daha da zorlayıcı olacaktır. Yıllardır süregelen müşteri kazanma yöntemlerini tamamen değiştirmeleri dijital dünyaya hızlı bir giriş yapmaları gerekecektir. Örneğin bu dönemde ağızdan ağıza(WOMM) denilen en geçerli, en güçlü pazarlama yönteminden bir sonuç gelmeyecektir. (Tabi bu yöntemi dijital dünyada kullanabilecekleri bir ajans ile çalışırlarsa durum değişir.)
Daha büyük şirketler de ise durum biraz daha farklı olsa da kayıplar yine büyük olacaktır. Örneğin iptal edilen etkinlikler sebebiyle kendilerini potansiyel olarak milyonları kaybetme konumunda bulabilirler. Kaldı ki bu yılki hazırlıklara harcanan zaman ve masrafları geri alamayacaklar, ancak belki sigorta ve esnek iptal politikaları onları biraz rahatlatabilir, yine de çok ciddi bütçe kayıplarıyla karşı karşıya olmaları kaçınılmaz olacaktır.

Korona Virüs Süresince Dijitaldeki İletişimin Önemi

Dijital Pazarlama’nın burada açık bir kazanan olması muhtemeldir ve daha önce Facebook sayfası olmayanlar da dahil olmak üzere şirketlerin sosyal pazarlama, içerik pazarlama, SEO ve influencer liderliğindeki kampanyalara geçmeleri gerekecektir. Tabi burada dijital dünyaya ne kadar hızlı adapte olduğunuz büyük önem taşıyor. Normalde sosyal medyayı kullanmayan ve müşterileriyle sadece yüz yüze iletişim kuran bir B2B tedarikçisiyseniz bu dönemde esneklik gösterip hızlı bir şekilde dijital dünyaya uyum sağlamanız gerekmektedir. Bu da hızlı bir şekilde web ve sosyal medya kanallarını oluşturmanız anlamına geliyor. Yaşamakta olduğumuz bu sürecin gidişatına bakacak olursak yakın bir tarihte müşterilerinizin elini sıkarak onlarla yüz yüze görüşemeyeceğinizi göz önünde bulundurmanız, buna göre önlemlerinizi almanız gerekiyor.

Satış ziyaretleri veya etkinliklerde değil, ofisle (hatta evle) sınırlı olmak, pazarlamacıların dijital stratejiler geliştirmek için daha fazla zamanları olduğu anlamına gelir. Bu, müşterilerinizin nerede çevrimiçi bulunabileceğini ve farklı yaklaşımların ve taktiklerin başarınızı nasıl etkileyebileceğini araştırmak anlamına gelir.

Önümüzdeki bu zorlu sürecin, ne kadar süreceğini bilmediğimiz sosyal mesafe günlerini yaşarken, kaybedilen fırsatların yerini nasıl alacaklarını düşünmeye hazır olmayan herhangi bir şirket için telafisi neredeyse imkansız bir dönem olacağı kesinlikle doğrudur.

İşletmeler dijital pazarlamaya geçişi stratejik olarak ele aldıkları sürece, bunun sadece acil durum planı görevi görmesi için bir neden yoktur. Dünya sonunda normale döndüğünde dijital pazarlama uzun vadeli değer sağlamaya devam edebilir ve elbette şirketleri gelecekteki herhangi bir sorunla başa çıkmak için de daha esnek hale getirecektir.