Mobil uygulama kampanyaları, markaların dijital dünyada kullanıcılarla birebir etkileşim kurmasını sağlayan en güçlü araçlardan biridir. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için doğru strateji, sürekli analiz ve etkin optimizasyon süreçlerinin bir arada işlemesi gerekir. Pazarlama dünyasında sıfırdan başlayan bir kampanyanın başarıya ulaşma yolculuğu çoğu zaman zorlu ve çok katmanlıdır. Clicks’us olarak, daha önce hiç mobil uygulama kampanyası yürütmemiş Pingpong için başlattığımız bu özel projede, SDK kurulumunu tamamlayıp ilk oluşturduğumuz kampanyalardaki CPD maliyetini %72 düşürmeyi başardık.
Bu yazımızda, bu yolculuğun tüm adımlarını sizinle paylaşıyoruz.
Durum Tespiti: Müşterinin Başlangıç Noktası
Pingpong’un mobil uygulaması için kampanya sürecini sıfırdan kurguladık. Ölçümleme altyapısının eksikliği, önce bir zorluk gibi görünse de doğru stratejiyle bu durumu avantaja çevirdik.
Pingpong, daha önce dijital reklam çalışmaları yürütmüş ancak mobil uygulaması özelinde herhangi bir kampanya gerçekleştirmemişti. Uygulama içi ölçümleme altyapısı bulunmadığından, SDK entegrasyon sürecinde kapsamlı rehberlik sunduk. Bu konuda daha önce yeterli yönlendirme almamış olmaları, ölçümleme ve optimizasyon açısından eksikler yaratmıştı. Clicks’us olarak her müşterimize özel geliştirmelerle süreci şekillendiriyoruz.
Dolayısıyla, ne uygulama mağazası içinde görünürlüğü vardı ne de potansiyel kullanıcılarla kurulan dijital temas noktaları. Bu durum, kampanyaların veriye dayalı şekilde yapılandırılması açısından hem bir zorluk hem de bir fırsat sundu. Zorluktu çünkü elimizde hiçbir öğrenme verisi yoktu. Bu bizim için bir fırsattı çünkü doğru stratejiyle kampanya baştan itibaren hatasız kurgulanabilirdi.
SDK Kurulumu: Temelin Atılması
Uygulamanın ölçümleme altyapısını sıfırdan kurduk. SDK entegrasyonunu tamamlayarak kullanıcı davranışlarını takip edebilir hale geldik ve kampanya optimizasyonu için ihtiyaç duyduğumuz verileri toplamaya başladık.
Mobil pazarlama kampanyalarının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde optimize edilebilmesi için uygulama içine doğru şekilde entegre edilen SDK (Software Development Kit), kritik bir yapı taşıdır. SDK; kullanıcıların uygulama içindeki davranışlarını detaylı biçimde takip etmeye, dönüşüm olaylarını doğru biçimde tanımlamaya ve kampanya performansını güvenilir verilerle ölçmeye olanak sağlar. Bu projede, ilk adım olarak uygulamaya gerekli SDK kurulumu gerçekleştirildi.
Bu sayede kullanıcıların hangi sayfaları ziyaret ettiği, hangi işlemleri tamamladığı, uygulamayı ne kadar süreyle ve hangi sıklıkla kullandığı gibi önemli etkileşim verileri toplanmaya başlandı. Bu veriler yalnızca mevcut kampanyaların optimizasyonu için değil, aynı zamanda benzer kullanıcı profilleri oluşturmak adına da büyük önem taşıdı.
Toplanan veriler, reklam platformları aracılığıyla yüksek performans gösteren kullanıcıların davranışlarına dayalı “lookalike” (benzer kitle) segmentlerinin oluşturulmasına imkân tanıdı. Böylece, uygulamayı hali hazırda kullanan değerli kullanıcılarla benzer özellikler gösteren yeni potansiyel kullanıcılara daha isabetli bir şekilde ulaşmak mümkün hale geldi.
Sonuç olarak, SDK entegrasyonu sayesinde sadece temel ölçümleme altyapısı kurulmakla kalınmadı; aynı zamanda veriye dayalı kararlar almayı mümkün kılan sağlam bir temel oluşturuldu.
İlk Kampanyalar: CPD Ortalama Seviyede Başladı
Kampanyaları Meta Ads üzerinden başlattık ve ilk verileri toplamaya başladık. CPD, sektörel ortalamalarda seyretti; ancak asıl hedefimiz, algoritmayı besleyip uzun vadede daha verimli sonuçlara ulaşmaktı. Sabırla ilerledik, erken kararlar yerine veriye odaklandık.
SDK kurulumu tamamlandıktan sonra, ilk kullanıcı edinme kampanyaları Meta Ads platformu üzerinden hayata geçirildi. Hedef kitle belirlemede demografik filtrelemelere ek olarak, ilgi alanlarına dayalı segmentasyon stratejisi izlendi. Uygulama özelinde daha önce herhangi bir reklam geçmişi bulunmadığı için sistemin öğrenme süreci sıfırdan başladı. Bu da kampanyaların başlangıç aşamasında algoritmanın henüz yeterince optimize edilememesi anlamına geliyordu. İlk etapta kampanya performansı CPD (Cost per Download) açısından sektör ortalaması seviyelerinde seyretti. Bu maliyet, rakip uygulamalara kıyasla yüksek sayılmasa da hedeflediğimiz seviyelerin üzerindeydi.
Aynı dönemde, farklı kanalları da test ederek alternatif medya stratejileri geliştirmeye odaklandık. Bu kapsamda Apple Search Ads (şimdiki adıyla App Store Ads) üzerinden kampanyalar başlattık. Uygulama mağazası içinde yapılan bu çalışmalarda ortalamanın altında CPD elde edildi. Performans açısından başarılı bir sonuç elde edilse de, Clicks’us olarak hedefimiz yalnızca ortalama seviyede performans değil; sürdürülebilir, ölçeklenebilir ve daha düşük maliyetlerle yüksek kaliteli kullanıcılar kazanmaktı.
Bu doğrultuda, en önemli stratejik karar erken sonuçlara bakarak kampanyaları sonlandırmak yerine, veriye dayalı bir şekilde sürece sabırla yaklaşmak oldu. İlk kampanyaların ana amacı doğrudan dönüşüm sağlamak değil, sistemin öğrenmesine olanak tanıyarak doğru kullanıcı profillerini tanımlamaktı. Bu sayede ilerleyen aşamalarda kampanyaların çok daha verimli ve düşük maliyetli hale gelmesi için sağlam bir temel atıldı.
Analiz ve Stratejik Optimizasyon: Verilerle Yön Bulmak
Topladığımız kullanıcı verilerini detaylıca analiz ettik, farklı davranış profillerini ayrıştırdık ve her segmente özel senaryolarla ilerledik. Bu sayede kampanyaları rastgele değil, veriye dayalı stratejilerle optimize ettik.
İlk kampanya döneminde toplanan kullanıcı davranış verileri, kampanya performansını derinlemesine anlamak ve sonraki adımları veriye dayalı şekilde planlamak açısından kritik rol oynadı. SDK entegrasyonu sayesinde elde edilen bu veriler; kullanıcıların uygulamada en çok vakit geçirdiği sayfaları, hangi adımlarda uygulamayı terk ettiklerini ve hangi kullanıcı profillerinin daha yüksek dönüşüm oranlarına sahip olduğunu detaylı biçimde ortaya koydu.
Bu analiz sonucunda, kullanıcı yolculuğu boyunca farklı temas noktalarında davranış gösteren kitleler ayrıştırıldı. Örneğin, uygulamayı indirip yalnızca giriş ekranına kadar gelen kullanıcılar ile üyelik formunu dolduran ya da uygulama içi bir işlemi tamamlayan kullanıcılar ayrı segmentlerde ele alındı. Her segment için farklı reklam içerikleri ve mesajları geliştirilerek, kullanıcı davranışlarına göre özelleştirilmiş senaryolar yazıldı. Bu sayede reklam içerikleri yalnızca genel tanıtım amacıyla değil, kullanıcının uygulamayla olan etkileşim düzeyine göre kişiselleştirilmiş biçimde kurgulandı.
Segmentasyonun ötesinde, bu davranışları sergileyen her bir kullanıcı grubu için özel lookalike (benzer kitle) hedeflemeleri oluşturuldu. Örneğin, uygulamaya yalnızca giriş yapan kullanıcılar için farklı bir benzer kitle, üyelik işlemini tamamlayan ve uygulama içi aksiyon alan kullanıcılar için ise bambaşka bir lookalike segmenti tanımlandı. Böylece, reklam platformlarında yalnızca genel kullanıcı kitlesine değil, uygulamada anlamlı etkileşim gösteren kullanıcı profillerine benzer yeni kişilere ulaşmak mümkün hale geldi.
Bu stratejik yaklaşım sayesinde kampanyaların dönüşüm oranları artarken, reklam harcamalarının verimliliği de gözle görülür şekilde iyileşti. Her karar, doğrudan kullanıcı verilerine dayanarak alındığı için optimizasyon süreci deneme-yanılma yerine ölçümleme ve öngörüye dayalı olarak ilerledi.
Kreatif ve Metin Testleri: A/B Testleri ile En İyi Kombinasyon
Farklı kreatif ve metinleri A/B testleriyle denedik, en iyi performans gösterenleri hızlıca öne çıkardık. İçerikleri kendi ekibimizle üreterek süreçleri hızlandırdık ve kampanya verimliliğini artırdık.
Mobil uygulama reklamlarında kreatif içerikler, kampanyaların performansını doğrudan etkileyen en kritik unsurlardan biridir. Görsel, metin ve mesajın doğru kombinasyonu, yalnızca dikkat çekmekle kalmaz; aynı zamanda kullanıcıyı harekete geçirir. Bu bilinçle, kampanya sürecine paralel olarak kapsamlı A/B testleri yürütüldü. Farklı başlıklar, açıklama metinleri, görseller ve CTA (Call to Action) ifadelerinden oluşan çeşitli kreatif setler oluşturularak performansları karşılaştırmalı olarak test edildi.
Hangi mesajların kullanıcıların ilgisini daha çok çektiği, hangi renk paletlerinin daha yüksek etkileşim sağladığı ve hangi CTA ifadelerinin daha fazla tıklama getirdiği detaylı biçimde analiz edildi. Bu testler sonucunda düşük performans gösteren kreatifler sistematik şekilde elenirken, öne çıkan içerikler kampanyanın ana kreatif unsurları olarak öne çıkarıldı. Bu optimizasyon süreci sayesinde reklamların tıklanma oranlarında anlamlı bir artış yaşanırken, CPD maliyetleri de kademeli olarak düşmeye başladı.
Pingpong’un bizden 360 derece hizmet alıyor olması ise bu süreçte önemli bir avantaj sağladı. Kreatif geliştirme süreçlerini dış kaynaklardan beklemek yerine, Clicks’us bünyesindeki art direktörlerimiz ve metin yazarlarımız sayesinde içerik üretimi çok daha hızlı ve stratejik şekilde yönetildi. Ekibimiz, özellikle mobil reklamlar için CTA (Call to Action) odaklı yaratıcı metin yazımı ve dikkat çekici görsel tasarım konularında oldukça deneyimli.
Bu iç kaynaklı kreatif yaklaşım, yalnızca görsel kaliteyi artırmakla kalmadı; aynı zamanda test süreçlerini hızlandırarak kampanyaların çevikliğini artırdı. Her kreatif öğe, performans odaklı düşünülerek üretildiği için hem estetik hem de işlevsel açıdan güçlü sonuçlar elde edildi. Sonuç olarak, marka diliyle uyumlu, dikkat çekici ve dönüşüm odaklı kreatiflerle kampanyaların etki alanı genişletildi.
Lookalike ve Retargeting Stratejileri
Lookalike kitlelerle yeni kullanıcılara daha isabetli ulaştık, retargeting kampanyalarıyla da potansiyel kullanıcıları aksiyona yönlendirdik. Ayrıca farkındalık kampanyalarıyla markayı daha geniş kitlelere taşıdık.
Kampanya ilerledikçe uygulamaya gelen kullanıcıların davranışları temel alınarak önceki aşamalarda oluşturulan lookalike kitlelerle kullanıcı edinimi daha verimli hale getirildi. Bu sayede, uygulamayı hali hazırda kullanan ve yüksek etkileşim gösteren kullanıcı profillerine benzeyen yeni potansiyel kullanıcılarla daha isabetli bir şekilde temas kuruldu.
Bununla birlikte, yalnızca yeni kullanıcıları hedeflemekle kalmadık; uygulamayı indirip aktif bir aksiyon almayan, örneğin kaydolmayan ya da üyelik sonrası etkileşimi düşük kalan kullanıcılar için de özel yeniden hedefleme (retargeting) kampanyaları devreye alındı. Kullanıcının uygulamayla kurduğu temasın düzeyine göre farklı mesajlar içeren reklamlar kurgulandı. Örneğin, yalnızca indirme gerçekleştiren ama üyelik adımını tamamlamayan kullanıcıya özel teklif veya hatırlatma mesajları içeren reklamlar sunuldu. Bu yaklaşımla hem kullanıcı edinme maliyetlerinde azalma sağlandı hem de dönüşüm oranlarında kayda değer bir artış elde edildi.
Ayrıca, markanın dijital varlığını daha geniş bir kitleye tanıtmak ve uygulama dışı temas noktalarını güçlendirmek adına soğuk hedef kitleye yönelik bir farkındalık (awareness) kampanyası başlatıldı. Bu kampanya sayesinde yalnızca doğrudan kullanıcı değil, marka bilinirliği de hedeflendi. Sosyal medya platformlarında yürütülen bu çalışmalar sonucunda hem takipçi sayısında hem de gönderi etkileşimlerinde gözle görülür bir artış yaşandı.
Özellikle dikkat çeken bir sonuç ise, etkileşime giren ancak uygulamayı henüz indirmemiş kullanıcıların yeniden hedeflenmesiyle elde edildi. Bu kitle için özel olarak hazırlanan reklamlar, onları uygulama indirme yolculuğuna teşvik etti. Böylece, awareness kampanyasının oluşturduğu ilgi, performans odaklı kampanyalarla entegre edilerek uçtan uca etkili bir dijital strateji ortaya konmuş oldu.
Maliyet Optimizasyonu: CPD’yi %72 Düşürmek
Veri odaklı strateji ve sürekli optimizasyonla CPD maliyetini hızla %72 azalttık. Kampanyayı dinamik tutarak, kullanıcı davranışlarına göre hedeflemeleri keskinleştirdik ve yüksek performans sağladık.
Tüm analiz, test ve optimizasyon adımlarının birbirini tamamlayan bir stratejiyle hayata geçirilmesi sayesinde, kampanya başlangıcında ortalama seviyelerde olan CPD (Cost Per Download) maliyeti, zamanla istikrarlı bir şekilde düşmeye başladı. Kampanya ilk etapta veri toplama ve sistemin öğrenme süreciyle başladı. Kullanıcı etkileşimleri arttıkça reklam algoritmaları daha sağlıklı sinyaller almaya başladı ve hedeflemeler giderek daha rafine hale geldi.
Kreatif içeriklerin sürekli olarak güncellenmesi, kullanıcı davranışlarına göre özelleştirilmiş mesajlar geliştirilmesi ve test sonuçlarının aksiyona dönüştürülmesi sayesinde kampanyalar statik kalmadı; aksine dinamik, kullanıcı odaklı ve sürekli kendini yenileyen bir yapıya kavuştu. Aynı zamanda, uygulama içi davranışlara göre yapılan segmentasyon ve buna bağlı olarak geliştirilen kişiselleştirilmiş retargeting kampanyaları da dönüşüm oranlarını gözle görülür şekilde artırdı.
Clicks’us olarak kampanya sürecine yalnızca medya satın alma perspektifiyle değil, strateji, kreatif ve teknoloji odaklı bütünsel bir yaklaşımla katkı sunduk. Pingpong ile yakın çalışarak içerik üretiminden hedefleme yapılarına kadar birçok alanda anlık aksiyon alabilme esnekliği, bu başarıda belirleyici rol oynadı.
Yaklaşık 5 hafta içinde CPD maliyeti %72 düşürüldü. Bu, uygulama pazarlaması alanında hem performans hem hız açısından oldukça güçlü bir optimizasyon süreci anlamına geliyor. Özellikle geçmiş mobil uygulama kampanya verisi olmayan bir proje için, bu ölçekte bir maliyet düşüşü hem stratejinin hem de uygulamanın ne kadar başarılı kurgulandığını ortaya koyuyor.
Sürekli İzleme ve Optimizasyon Döngüsü
Kampanyaları günlük olarak takip edip veriye göre hızlıca güncellemeler yaptık. Farkındalık ve yeniden hedefleme kampanyalarıyla dijital varlığı güçlendirirken, sürdürülebilir başarı için sağlam bir altyapı kurduk.
Kampanyalarda başarıyı sürdürülebilir hale getiren en kritik faktörlerden biri süreklilik ve adaptasyondur. Bu projede yalnızca başlangıçta yapılan optimizasyonlarla yetinilmedi; her hafta düzenli olarak hazırlanan performans raporlarıyla kampanyaların gelişimi detaylı biçimde analiz edildi. Elde edilen verilere göre, hem kreatif içerikler hem de hedefleme yapıları kullanıcı davranışlarındaki değişimlere ve mevsimsel etkenlere göre güncellendi. Bu sayede kampanya performansı ani dalgalanmalar yaşamadan, istikrarlı bir çizgide sürdürülebilir hale geldi.
Ana kullanıcı edinme kampanyasına doğrudan katkı sunan en önemli destekleyici hamlelerden biri ise profil ziyareti ve marka bilinirliği odaklı kampanyaların stratejik şekilde kurgulanması oldu. Sosyal medya platformlarında yürütülen bu awareness ve profil trafik kampanyaları sayesinde Pingpong’un dijital varlığı güçlendirildi; böylece uygulamayla ilk kez karşılaşan kullanıcıların markaya karşı ön yargısız ve daha sıcak yaklaşması sağlandı.
Bu kampanyalar aracılığıyla Pingpong’un profiline gelen ziyaretçiler, beğeni ve yorum gibi etkileşimlerde bulunan kullanıcılar analiz edildi ve bu kişiler, ana kampanya için oluşturulan yeniden hedefleme (retargeting) segmentlerine dahil edildi. Özellikle uygulamayı daha önce indirmemiş ama sosyal medya etkileşimi göstermiş kitleler, düşük maliyetli ancak yüksek potansiyelli hedef gruplar olarak değerlendirildi. Bu sayede farkındalık kampanyaları, sadece marka bilinirliğini artırmakla kalmadı; aynı zamanda performans odaklı kampanyaların veri havuzunu zenginleştirdi ve dönüşüm oranlarına doğrudan katkı sundu.
Bu sürekli izleme ve çok katmanlı optimizasyon döngüsü sayesinde, sadece kısa vadeli kazançlar değil, uzun vadede de verimli ve sürdürülebilir bir dijital pazarlama altyapısı inşa edildi.
Sonuç: Strateji, Deneyim ve Süreklilik Başarıyı Getirir
Clicks’us olarak bu projede elde ettiğimiz sonuç, yalnızca teknik bilgiye değil; stratejik bakış açısına, deneyime ve sürekli iyileştirme kültürüne dayanıyor. Kampanya boyunca her adımda veriye dayalı kararlar alarak, kısa vadeli kazanımları uzun vadeli başarıya dönüştürdük. Mobil uygulama pazarlamasında başarılı olmak, yalnızca reklam vermekle değil; doğru hedefleme, etkili içerik üretimi, kullanıcı davranışını anlama ve tüm bu öğeleri bir araya getiren bütünsel bir stratejiyle mümkün olur.
Pingpong uygulaması, mobil uygulama sahiplerinin dijital pazarlama alanında nelere odaklanmaları gerektiğine dair güçlü bir örnek sundu. Sunduğumuz uçtan uca hizmet yapısı sayesinde, markalar yalnızca reklam değil; aynı zamanda kreatif, teknik ve stratejik anlamda da destek alarak güvenle ilerleyebiliyor.
Unutmayın, mobilde başarı bir anda gelmez; ama doğru yöntem, doğru ekip ve sürdürülebilir bir stratejiyle kalıcı hale gelir.